Bu yerin adı bu sebeple Beer-şeva konuldu; çünkü ikisi burada ant içmişlerdi. [Böylece] Beer-şeva’da antlaşma yaptılar. Avimeleh, başkomutanı Fikol ile birlikte kalktı ve Pelişti ülkesine geri döndüler.
[Beer-Şeva, “Yedi Kuyusu” anlamına gelir; bu, yedi dişi kuzuya bir göndermedir. Ayrıca “Şeva” kelimesi “yemin etmek” anlamındaki şava kökünden geldiği için “Yemin Kuyusu” olarak da yorumlanabilir.]
Avraam ve Avimeleh, orada sözlerine sadık kalacaklarına dair yemin ettiler.
Avraam, Avimeleh ve Filistlilerle antlaşma yaparak ağır bir bedel ödedi. Sadece bir yemin yeterliydi; sevgi ve kardeşliğin işareti olan resmi bir antlaşmaya gerek yoktu. Dahası, Avraam böyle bir antlaşma veya ahit yapmadan önce Tanrı’dan izin istemeliydi. Tanrı’ya danışmadan kendi başına kendisi ve soyundan gelenlerin Avimeleh’in topraklarına dokunmama yükümlülüğü altına girmemeliydi.
Ayrıca, Avraam’ın Avimeleh’e verdiği yedi dişi kuzu nedeniyle Filistliler yedi azizi öldürme fırsatı buldular: Şimşon,13 Hofni ve Pinhas (Eli’nin oğulları),14 Şaul ve üç oğlu.15 Daha önce de birçok kez belirttiğimiz gibi, Tanrı azizler konusunda bir saç teli kadar hassastır.16