Yaratılış 21:27-30

Avraam davar ve sığır alıp Avimeleh’e verdi ve ikisi bir antlaşma yaptılar. Avraam [sonra] davardan yedi koyun ayırdı. Avimeleh Avraam’a, “Ayırdığın bu yedi koyun[un anlamı] nedir?” diye sordu. [Avraam] “Bu kuyuyu benim kazdığıma dair bir kanıt olması için bu yedi koyunu elimden alacaksın” diye cevapladı.

Sonra çobanlar getirildi ve tarafların kendi görüşlerini sunmalarına izin verildi. Avraam’ın çobanları şöyle dedi: “Herkes sürüsünü kuyuya getirsin. Su hangi sürü için yükselirse, o sürünün sahibi kuyunun gerçek sahibidir.” Test yapıldığında kuyunun Avraam’a ait olduğu ortaya çıktı.11

Daha sonra iki kardeş gibi bir antlaşma yaptılar. Avraam yedi dişi kuzuyu kenara ayırınca, Avimeleh bunun ne anlama geldiğini sordu. Avraam şöyle yanıtladı: “Bu kuzular kuyunun bana ait olduğunu kanıtladı. Onları buraya, adamlarına bu kuyunun bana ait olduğunu hatırlatman ve çobanlarımla kavga etmemelerini emretmen için bir işaret olarak koydum.”

[15:10’da gördüğümüz gibi, bir antlaşma yapmanın kabul gören adeti bir veya birkaç hayvanı alıp ikiye ayırmaktı.] Avraam, Avimeleh’in bir anıt dikip bir hayvanı ikiye bölerek bunu putperest bir sunu olarak yapmasından korktu. Bu yüzden kendisi yedi dişi kuzuyu bir antlaşma sembolü olarak ayırdı; böylece Avimeleh’in bu tür bir davranışta bulunmasının önüne geçti.12