[Melek] “Saray’ın cariyesi Agar!” dedi “Nereden geliyor, nereye gidiyorsun?” “Hanımım Saray yüzünden kaçıyorum” diye cevap verdi [Agar]. Tanrı’nın [başka bir] meleği ona “Hanımına dön ve kendini onun ellerine teslim et” dedi. [Diğer bir] Melek ona Tanrı’nın sözleriyle “Soyunu fazlasıyla çoğaltacağım ve bolluktan sayılamayacaklar” dedi. Tanrı’nın [bir diğer] meleği ona “İşte hamilesin ve bir oğul doğuracaksın” dedi. “Adını Yişmael koy; çünkü Tanrı duanı kabul etti. [Oğlun] Asi biri olacak. Hem onun eli herkese karşı, hem de herkesin eli ona karşı olacak. Yine de tüm kardeşlerinin üzerinde yerleşecek”. [Agar] Kendisiyle konuşan Tanrı’ya bir isim vererek “Sen benim için Görüş Tanrısı’sın” dedi. Çünkü “Gördükten sonra, burada da mı gördüm?” dedi. Bu sebeple, bu kuyuya Beer Lahay Roi adını verdi. [Bu kuyu] Kadeş ile Bered arasındadır.
[Melek kelimesi bu ayetlerde dört kez geçer. Bu da Agar’a dört meleğin konuştuğunu gösterir.]
İlk Melek Agar’a nereden geldiğini ve nereye gittiğini sordu. Melek, elbette onun kim olduğunu biliyordu. Meleğin “nereden geliyorsun” diye sormasındaki amaç, ona Paro’nun kızı olduğunu ve Saray’ın cariyesi olmayı kabul ettiğini hatırlatmaktır. Melek ayrıca, “Nereye gidiyorsun? Avram ile olduğundan daha iyi bir yeri nerede bulacaksın?” diye sordu. Agar şöyle yanıtladı, “Hanımım Saray’dan kaçıyorum.” Saray’ı “Hanımım” olarak adlandırmıştı, çünkü Avram, Saray’a “Ona, uygun gördüğün şekilde davran” demişti.12
Agar’ın Saray’ı “Hanımım” olarak adlandırmasının bir nedeni de meleğin Agar’ı “Saray’ın cariyesi” olarak çağırmasıydı. [Bu, bize birisinin sizi alçaltarak çağırması durumunda onunla tartışmamamızı öğretir.]13
[Her ifade ayrı bir melek tarafından söylenmiştir.] İkinci melek “Hanımına dön”, üçüncü melek “Soyunu fazlasıyla çoğaltacağım” ve dördüncü melek “İşte hamilesin” dedi.14
Melek, ona oğlunun bir avcı olacağını, çölde ve ormanlarda yaşayıp avcılık yapacağını söyledi. Ondan büyük hükümdarlar olarak adlandırılacak krallar gelecektir. Geleceği çok büyük olacaktır.
Bir görüşe göre, [buradaki “meleh” kelimesi bir melek değil, “Tanrı’nın habercisi” anlamındadır. Buna göre,] bunu Agar’a aktaran da Noah’ın oğlu Şem’dir.15
Talmud, Rabbi Şimon bar Yohay’ın zamanında (İkinci Yüzyıl], Yahudilere karşı özellikle alınan üç kararı aktarır. Bu üç karar, Yahudiler’in Şabat’ı tutmaması, çocuklarını sünnet ettirmemesi ve menstruasyon sebebiyle ayrı durma kurallarının uygulanmamasıydı. Reuven ben Istrobli adlı bir kişi, Romalı kılığına girerek, yetkililer ile konuştu. “Bir düşmanınız olsa, zengin mi yoksa yoksul mu olmasını istersiniz?” dedi.
“Yoksul olmasını” diye yanıtladılar, “açıkcası.”
“Öyleyse,” dedi, “neden Yahudiler’e Şabat’ta çalışmalarını söylüyorsunuz? Bir gün eksik çalışırlarsa, daha az kazanacaklardır.”
Bu sözlerdeki mantık hoşlarına gitti ve Şabat ile ilgili kararı kaldırdılar.
Bir süre sonra yine onlara giderek, “Bir düşmanınız olsa, güçlü mü yoksa zayıf mı olmasını istersiniz?” diye sordu. Ona apaçık olan yanıtı verdiklerinde devam ederek, “Öyleyse, neden Yahudiler’in sünnet olmaması ile ilgili bir yasa çıkardınız? Sünnet olma açıktır ki onları zayıflatır, özellikle doğdukları zaman yapıldığında” dedi. Böylece, ikinci yasağın da kaldırılmasını sağladı.
Başka bir olayda, benzer bir soru sordu, “Bir düşmanınız olsa, çok sayıda çocuğunun olmasını mı, yoksa az sayıda çocuğunun olmasını mı istersiniz?” Düşmanlarının çocuk sahibi olmasını istemediklerini söylediklerinde, “O halde eşleri menstruasyon dönemindeyken ayrı kalmaları daha iyidir. Eşleriyle ne kadar az birlikte olurlarsa, daha az sayıda çocukları olacaktır” dedi. Sonuç olarak, üçüncü karar da kaldırıldı.
Bu zeki yabancıyı merak ederek, onu araştırınca bir Yahudi olduğunu öğrendiler. Aldatılmış olmaları nedeniyle öfkelenerek, kararları yeniden yürürlüğe soktular ve kararları daha sert biçimde uyguladılar.
Yahudiler zulmün ağırlığını hissetmeye başlayınca, Rabbi Şimon bar Yohay’ı temsilcileri olarak Kral ile konuşmak için görevlendirdiler. Onun kutsal bir adam olduğunu ve mucizevi bir yardımı bekleyebileceklerini biliyorlardı. Onunla birlikte Rabbi Yosi’nin [ben Halafta] oğlu Rabbi Elazar da gitti.
Yolda, Bar Talmiyon (Bartolome) adındaki bir cin ile karşılaştılar. Cin onlara, “Kabul ederseniz, ben de sizinle geleceğim” dedi.
Rabbi Şimon ağlamaya başlayarak, “Avraam’ın cariyesi Agar’a üç melek geldi. Benim ise tüm aldığım bir melek yerine bir cin” dedi.
Yine de bir mucizeye layıktılar. İmparator’un huzuruna gelmeden önce cin, İmparator’un kızına girerek, onun delirmesini sağladı. Kız, çığlık atarak onu kurtarabilecek tek kişinin Rabbi Şimon bar Yohay olduğunu söyledi. İmparator, bu isimdeki bir kişinin huzuruna kabul edilmeyi beklediğini duyunca, onu en büyük onurla kabul etti. İmparator, ona sorunu anlatınca, Rabbi kızın ona getirilmesini istedi, kız için dua ederek kızı cinden kurtardı.
Ödül olarak İmparator, Rabbi Şimon bar Yohay’a hazinesinden ne isterse verebileceğini söyledi. Rabbi Şimon, Yahudiler’e karşı olan yazılı buyruğu buldu ve İmparator’un huzurunda onu yırtıp parçalara ayırdı.16
Agar, meleğin mesajını alınca çok mutlu oldu. “Övgü Tanrı’yadır. O merhametli Tanrı’dır, mazlumları gözetir. [O gerçekten Görüş Tanrısı’dır]” dedi.
Bu deneyimden dolayı çok şaşırmış haldedir, ancak yine de “Avram’ın evindeyken, çok sayıda melek gördüm. Bunda şaşılacak bir durum yoktu, çünkü Avram’ı liyakatına dahildim. Ama şimdi çöldeyim ve bu gerçekten büyük bir harikadır” dedi. Bu nedenle bu yere “Beni gören Yaşayan’ın [Tanrı’nın] kuyusu” anlamındaki “Beer Lahay Roi” (בְּאֵ֥ר לַחַ֖י רֹאִ֑י) adını verdi. Bu ismi vermesinin nedeni, orada bir meleğin ona görünmüş olmasıydı.17 Bu kuyu, Kadeş ile Bered arasındaydı.
NOTLAR:
12. Bina Lalttim 44.
13. Bava Kama 92b.
14. Raşi.
15. Ralbag.
16. Meila 17a,b.
17. Raşi.