Yaratılış 6:1

YARATILIŞ 6.BÖLÜM

 

İnsanoğlu toprak üzerinde çoğalmaya başlayıp kızları doğunca,

 

Tora bize burada bir kişinin kız çocukları doğunca kötü hissetmemesini öğretir. Birçok yerde, bir kişinin kız çocuğu olunca biraz utanması gerektiğine dair ahmakça bir düşünce bulunur. Böyle bir davranış tamamen yanlıştır.

 

Midraş şunu aktarır, Rabbi Şimon13 bir kız çocuğa sahip olunca Rabbi Hiya onu ziyaret etti ve şöyle dedi, “Tanrı seni kutsamaya şimdi başlıyor.” Bunun nedeni ailenin kız çocuklar aracılığı ile büyümesidir. Bu şu ayet ile gösterilir: “İnsanoğlu toprak üzerinde çoğalmaya başlayıp kızları doğunca,”14

 

Tora burada, “insanoğlunun yeryüzünün yüzü üzerinde çoğalmaya başladığını” vurgulamaktadır. Bu ifade, bir kız çocuğunun doğumunun yalnızca doğduğu yere değil, tüm “yeryüzünün yüzüne” kutsama getirdiğini gösterir. Bunun nedeni, bir kız evlat evlendiğinde, genellikle ailesinin evinden ayrılıp kocası ile birlikte başka bir şehre gitmesidir.

 

Midraş bize ayrıca şunu anlatır; Rabban Gamaliel’in kızı evlenip kocası ile birlikte gitmek üzereyken, babasından bir kutsama istedi. Babası ona, “Git ve dönme” dedi. Bir süre sonra, kızının bir oğlu oldu. Rabban Gamaliel onu ziyaret etti ve şöyle dedi, “ ‘Eyvah’ sözü ağzından eksik olmasın.”

 

Kızı çok şaşırarak babasına, “Baba, ne yanlış yaptım ki bana bu şekilde beddua ediyorsun?” diye sordu. Rabban Gamaliel bunun üzerine iki ifadenin gerçekte iki büyük kutsama olduğunu açıkladı.

 

“Birincisi, kocan ile daima sevgi ve barış içerisinde yaşamandı. Böylece evime asla geri dönme ihtiyacı duymayacaktın.

 

İkincisi, oğlunun uzun yaşaması ve sağlıklı olması ile ilgili kutsamaydı. Her gün, ‘Eyvah’ diyeceksin. ‘Eyvah, henüz yemeğini yemedi. Eyvah, henüz dua etmedi. Eyvah, henüz çalışamadı.’”

 

Bu, gerçekte bir kutsamayı söylemenin en iyi yoludur. Eskiler, konuşurken genellikle anlaşılması zor olan alegoriler kullanırdı.

 

Talmud bize Rabbi Yohanan ve Rabbi Yehudah’ın Rabbi Şimon Bar Yohay’ın öğrencileri olduğunu aktarır. Bu öğrencileri ondan ayrıldıktan sonra, Rabbi Şimon Bar Yohay oğluna, “Bu büyük bilginlere git ve seni kutsasınlar” dedi. Onların yanına gittiğinde bilginler oğluna şöyle dediler:

 

Ek ama biçme,

Getir ama gönderme,

Gönder ama getirme.

Evin yıkılsın.

Dükkanında sürekli oturulsun,

Masan devrilsin,

Ve asla yeni yılı görme.

 

Rabbi Şimon’un oğlu döndü ve şöyle dedi, “Beni kutsamadıkları gibi, bana gerçekten beddua ettiler. Sözleri tüylerimi diken diken etti.”

 

Rabbi Şimon, oğlunu sakinleştirdi ve şöyle dedi, “Bunlardan daha değerli kutsama yoktur. İzin ver sözlerini açıklayayım:

 

‘Ek ama biçme.’ Bunun anlamı, çocukların olacak ve onlar ölmeyecek.

‘Getir ama gönderme’ demek, gelinlerini kendi evine getireceksin ama evlendiklerinde oğullarını göndermeyeceksin demektir.

‘Gönder ama getirme” dediklerinde, kızlarını durumu iyi olanlarlarla evlendir ki evine geri dönmek zorunda kalmasınlar anlamındaydı.

‘Evin yıkılsın ve dükkanında sürekli oturulsun’ dediler. Bu dünyaya ‘dükkan’ denir. Bir insanın dükkana yiyecek satın almaya gitmesi gibi, bu dünyaya sevap kazanmaya geliriz. Sonra ‘evimizde’ huzur içinde oturabiliriz. ‘Evimiz’ mezardır. Böylece onlar seni “evin’ yani ‘mezarın’ yıkılsın diyerek kutsadılar. ‘Dükkanında’ ise diğer yandan, ‘sürekli oturulsun’ demek, uzun ömre sahip olacaksın demektir.

 

Sana ‘Masan devrilsin’ dediklerinde niyetleri çok sayıda çocukların ve torunların olacak demektir. ‘Asla yeni yılı görme’ dediklerinde bunun anlamı, karının ölümünü asla görme ve yeni bir kadın ile evlenmek zorunda kalma demektir.”15

 

Yine de, bu bilginlerin niçin bu şekilde konuşup, kutsamalarının beddua gibi göründüğünü ve büyük bir bilginin açıklamasına ihtiyaç duyulduğunu anlamalıyız. Elbette bu sebepsiz değildi.

 

Bir açıklama Rabbi Yeoşua Soncin (1503-1569) tarafından verilmiştir.16 Bir kutsamanın ana etkisi duaya bağlıdır. Bir kutsama bahşetmek için, kişi kendi liyakatının kutsamanın gerçekleşmesi için yeterli olduğundan emin olması gerekir. Bu bilginler, büyük Rabbi Şimon Bar Yohay’ın oğlunu açıkça kutsamaları durumunda gurur günahını işleyeceklerini düşündüler. Yine de, onu kutsamayı reddetmediler, çünkü; Rabbi Şimon oğlunu özellikle onlar tarafından kutsanması için göndermişti.

 

Bu zıtlık nedeniyle, bir beddua gibi görünen kutsama bahşettiler. Elbette, oğlunun Rabbi Şimon’a bundan bahsedeceğini ve onun bunu açıklayacağını biliyorlardı. Aynı zamanda, alçak gönüllülüğün sınırını aşmıyorlardı, çünkü; kutsamayı bu sözlerle ifade ederek, bu kutsamayı vermeye layık olmadıklarını da gösteriyorlardı. Rabbi Şimon Bar Yohay onların sözlerini açıkladığında, gerçekten kutsamayı bahşediyor olacaktır ve onun duası diğerlerinden daha kabul edilebilir olacaktır.

 

Bu pek alışık olmadık söz kullanımı için başka bir açıklama, üç kez tekrarlanan bir kutsamanın gerçekleşmesinin daha olası oluşudur. Şöyle yazılmıştır, “Üç kat iplik kolay kolay kopmaz” (Vaiz 4:12). Bu bilginler kutsamalarının yerine gelmesini istediği için, sözcüklerini öyle seçtiler ki üç kez tekrar edilsin. Birincisi, kendileri söylediği zaman, ikincisi oğlu babasına tekrar ettiğinde, üçüncüsü Rabbi Şimon açıkladığında.17

 

Başka bir neden, bir kişi kutsamasının yerine gelmesini isterse, bunu tam bir konsantrasyon ile söylemesi gerekliliğidir. Örneğin, bir kişi oğlunu Mazal Tov “İyi Talih” diyerek kutsarsa, ne söylediğine dikkatlice konsantre olmalıdır. Kutsama, Tanrı’ya yönelttiğimiz bir dilektir ve bir kişi bunun gerçekleşmesini istiyorsa, bunu duygu ile söylemelidir.

 

Dahası, kutsamayı söylerken kişinin sözlerine dikkatini vermesi yeterli değildir. Bu kutsamayı alan kişinin de dikkatini vermesi ve duygu ile “Amen” diyerek karşılık vermesi gereklidir.

 

Bu nedenle, Koenler “Rab sizi kutsasın ve korusun” (Çölde Sayım 6:24) kutsamasını söylediğinde çok dikkat göstermemiz gereklidir, çünkü; bu beraha özellikle Tanrı tarafından yazılmıştır. Bu beraha çok kısa ve özdür ama büyük anlam içerir.

 

Bu bilgeler bu nedenle kutsamalarını alegorik olarak kelimelere dökmüştü. Bu onların kutsamayı bahşederken çok dikkatli olduklarını, salt sözcükler dile getirmediklerini gösterir. Kutsamayı o kadar dikkatli biçimde düzenlemişlerdi ki niyetlerinin tam tersi biçiminde görünüyordu. Eğer alışılmış bir kutsama söyleselerdi, kutsamayı alan kişi buna çok dikkat göstermeyecek, bir kişinin her zaman duyduğu kutsamalardan biri olacaktı.

 

Bir kutsamayı bu şekilde sözcüklere dökmenin başka bir yararı vardır. Her beddua arkasından “Amen” diyen bir kötü melek vardır. Bu kötü melek, bilginlerin sözlerinin birer beddua olduğunu düşünerek bunlarla hemfikir olmuştu. Bu nedenle kutsama bir engel ile karşılaşmadan gerçekleşmişti.18

 

Tufan neslinin kötülüğünü aktarırken Tora bize başka bir şey öğretir. Bu kişiler dünyanın başına gelecek bu cezayı öğrendiklerinde buna verdikleri karşılık sapkın cinsel ilişkilere girmek oldu. Tora bu nedenle onlar “toprağın yüzü üzerinde çoğalmaya başladılar” demektedir. Bu, onların tohumlarının mastürbasyon, zina, homoseksüellik ve hayvanlar ile ilişkiler nedeniyle “toprağın yüzü üzerine” döküldüğünü ima eder. Bu sapıklıkları sanki meşru evlilik gibi toplum içerisinde utanmadan yapıyorlardı.19

 

NOTLAR:

  1. [Bu Rabbi Şimon’du, Rabbi Yehuda’nın (Prens) oğlu. Bakınız Maharzav Bereşit Rabba üzerine.]
  2. Bereşit Rabba ve Yafeh Toar.
  3. Moed Katan, Bölüm 1.
  4. Yafeh Toar’da alıntılanmıştır. [Bu Rabbi Yeoşua Soncin, İstanbul’un rabbisiydi ve zamanının önde geen otoritelerinden biriydi. Nahalah LeYeoşua’nın (İstanbul, 1631) yazarıydı. Torunu ünlü Rabbi Hayim Benveniste (1603-1673), Keneset HaGedolah’ın yazarıydı.]
  5. Yafeh Toar.
  6. Adı geçen eserde.
  7. Bereşit Rabba.