Lemeh iki kadınla evlendi. Birincisinin ismi Ada, ikincisinin ismi de Tsila’ydı. Ada, Yaval’ı doğurdu. [Yaval] Çadırlarda yaşayan ve sürü güdenlerin atasıydı. Kardeşinin adı Yuval’dı; arp ve flüt çalanların atasıydı. Tsila – o da, bakır ve demir araçların üreticisi Tuval Kayin’i doğurdu. Tuval Kayin’in kızkardeşi Naama’ydı.
O günlerde, bir erkeğin iki kadınla evlenmesi adetti. İlk eşin görevi dünyaya çocuk getirmekti, böylece erkek bir varise sahip oluyordu. Ama çocuk doğurmak bir kadını zayıflatır ve güzelliğini azaltır, bu da erkeğin zevkini azaltır. Zevk almak en önemli şey olduğundan, bir ilaç alıp kendisini kısırlaştıracak ikinci bir kadınla evlenirdi. Bu kadın güzel kıyafetler giyer ve sürekli kocasının yanında kalırdı. Çocuk doğuran diğer kadın saklı tutulur ve çocuk sahibi olma imkanı tamamlandığında, bu kadın bir köşeye atılırdı.
Lemeh bu insanların en büyüğü olsa da, o da iki kadınla, Ada ve Tsila ile evlendi. Tsila kısırlaştırıcı ilacı aldıysa da etkili olmadı. Bu nedenle her ikisi de çocuk sahibi oldu.37 Tora bu nedenle “Tsila da doğurdu” der. Bu ilave “da” kelimesi onun doğurmasının biraz alışılmadık olduğunu ima eder. Bunun nedeni, kısırlaştırılmasına rağmen çocuklara sahip olmasıdır.38
Lemeh’in dört çocuğu vardı. İlk karısı Ada’nın iki çocuğu oldu. Birincisi Yaval, dünyadaki ilk göçebeydi. Sürekli hereket eder, sürüsünü güdebileceği bir yer bulduğunda kırda çadırını kurardı. Orada otlak tükenince, başka bir yere göç ederdi.
Yaval, bir puta adanmış ilk tapınağı yapan kişiydi. Bu, putperestliğe duyulan arzunun başlangıcıydı. İlk başta bu istek çok güçsüzdü ama Yaval çadırına putları getirip bu türde bir tapınmayı başlattı. [Yine de putlara tek başına tapındı.]
Ada’nın ikinci oğlu Yuval, dünyadaki ilk müzisyendi. Ayrıca her türde müzik aleti yapmayı biliyordu. Ancak bu yeteneğini putperestlik için kullandı; putlara topluma açık biçimde tapınan ilk kişiydi.
Lemeh’in ikinci karısı Tsila, bir oğul ve bir kız çocuğu doğurdu. Oğlu Tuval Kayin, ilk demirciydi ve silah yapmada ustaydı. Bu nedenle ona Tuval Kayin (תּ֣וּבַל קַ֔יִן) adı verilmişti. [Tuval ismi Taval (תָּבַל) kökünden gelir, “baharatlamak”, “çeşni katmak” anlamına gelir.] Baharatlamak yemeği güzelleştirir, Tuval Kayin de benzer şekilde, büyükbabası Kayin’in işi olan [öldürmeyi] güzelleştirdi. Kayin sadece bulduğu malzemeler ile öldürürken, Tuval Kayin onlarla cinayet işlenenen güzel kılıçlar ve mızraklar biçimlendirdi.
Kızının ismi Naama’ydı (נַֽעֲמָֽה) [“hoş” anlamına gelir]. Bir görüşe göre, bu kız Nuh’un karısıydı ve Naama olarak adlandırılmasının nedeni davranışlarının hoş olmasıydı. Tora, erkek kardeşi kötü biri olsa da ondan bu kötülükleri öğrenmediğini öğretmek için, “Tuval Kayin’in kızkardeşi Naama’ydı” der. O, Naama – hoş ve iyi kaldı.39
Diğerleri buna karşı çıkarak, Naama’nın doğduğu zaman ile Noah’ın zamanı arasında birçok kuşağın geçtiğini söyler. Noah’ın bu kadar yaşlı, kendisinden üçyüz yaş yaşlı bir kadın ile evlenmesi doğru görünmemektedir. Bunun yanında, Kayin’in soyunun yedi kuşak sonra yok edileceğine hüküm verildiği için hiçbirinin Büyük Tufan’dan kurtulmaması gerekir.
Bu görüşe göre, Naama ismi küçültücü bir imadır. Ona bu isim verilmişti, çünkü; son derece hoş bir sese sahipti fakat bu sesini putlar huzurunda ilahiler söylemek için kullandı. Tuval Kayin’in hakiki kızkardeşiydi, onun kötülüğünü taklit ediyordu.
NOTLAR:
- Bereşit Rabba.
- Yafeh Toar, R. Eliyahu Mizrahi’den alıntı.
- Yafeh Toar’a göre Bereşit Rabba.