Oğlu Yişmael, fazlalık derisi kesildiğinde 13 yaşındaydı. Avraam’ın ve oğlu Yişmael’in sünnet olduğu işte bu günde, evinin tüm erkekleri – hem evde doğmuş olanlar, hem de yabancıdan parayla satın alınmış olanlar – onunla birlikte sünnet oldular.
O zaman Yişmael on üç yaşındaydı. O dönemde, Avraam evinde doğmuş olan 318 adamı ve parayla satın almış olduğu hizmetkarlarını da sünnet etti. Tanrı hakkında öğrenmek üzere Avraam’a gelen çok sayıda kişiler vardı ve tümü sünnet oldu. Avraam’ın evinden bir kan nehri aktı.14 Avraam bunu sahip olduklarını kirletmemeleri için evinde sünnetsiz kimse kalmaması amacıyla yaptı.15
Bu bize, bir kişinin kendi kendine Tora çalışmasının yeterli olmadığını öğretir. Bir kişi evinde bulunan herkese bilmeleri gereken yasaların tümünü öğretmelidir. Bir kişinin arkadaşlarına öğretmesi ve ne yapılması gerektiğini öğretmesi de iyidir. Ayrıca, ev halkı bir yanlış yaparsa, o kişiye zarar verebilir. Örneğin, kadın ve çocuklar kaşrut yasaları konusunda bilgili değilse, evin adamı da koşer olmayan yiyecekleri yiyecektir. [Ayrıca bak: Cilt 1, sayfa 162 (Türkçe’ye Çeviren’in notu: İngilizce çeviride)]
Avraam önce tüm bu adamları, sonra kendini sünnet etti. Önce kendini sünnet etseydi, diğerlerini sünnet etmek için çok zayıf düşmüş olacaktı.16
Kesilen tüm fazlalık deriler güneşte bırakıldı, çürümeye ve kokmaya başladılar. Ama Tanrı için bu koku en güzel tütsü gibiydi. Tanrı, Avraam’a “Soyundan gelenler ne zaman günah işlese, fazlalık deri yığını hatırlayacağım ve onları affedeceğim” diye vaat etti. [Avraam bu sünnetleri yaptığında Yeruşalayim’deydi,] ve Büyük Sunak tam olarak bu fazlalık deri yığınının olduğu yere yapıldı.17
[Daha önce bahsedildiği gibi, bu sünnetler Yom Kippur’da yapıldı.] Her Yom Kippur’da, Tanrı bu sünnetlerin kanına bakar ve Yahudiler gereğince tövbe ederlerse, tüm günahlarını affeder.18
Birçok yerde, sünnet töreninde, yaz mevsiminde bile olsa, bir mangal kömür yakmak gelenektir. Bunun amacı, Avraam zamanında fazlalık deri yığını üzerine parlamış olan Güneş’in ısısını anmaktır.
Törende güzel koku kullanmak da gelenektir. Bu, fazlalık derilerin kokusunun Tanrı için en güzel koku gibi olduğunu anmak içindir.
Yişmael kendisini sünnet etmiş olduğu için, diğer tüm uluslara hükmetmeye layık olmuştur. Melek, Agar’a bunu önceden haber vererek, “Yine de tüm kardeşlerinin üzerinde yerleşecek” (Yaratılış 16:12) demişti. Bunun anlamı, konumunun diğerlerinden yüksek olacağıdır.19
Burada şu önemli soru sorulabilir. Avram’ın kendi isteğiyle tüm emirleri yerine getiren büyük bir aziz olduğunu biliyoruz. Öyleyse, Tanrı ona emretmeden önce, neden sünnet olma emrini yerine getirmedi?
Bunun üç nedeni vardır:
1. Bir kişi iyi bir iş yaparsa, o işi yapmasının emredilmiş olması daha iyidir.20 Bir şeyi, emredilmiş olmadan, gönüllü olarak yapmanın mantıken daha iyi olduğu düşünülebilir, ama gerçekte tam tersidir. Bir kişiye bir iş yapması emredildiğinde, Kötü Dürtü onunla mücadele eder ve onu o işten alıkoymak ister. Bu nedenle, bir kişi Kötü Dürtü’yü yener ve emredilmiş olanı yaparsa, değeri daha büyüktür. Eğer bir emir verilmemişse, Kötü Dürtü sessizdir ve eylemin değeri de buna uygun olarak daha azdır.21
Bunu, bir kişinin tüm gün bir şey yiyip içmeden yürümesinde ve hiçbir şey hissetmemesinde görürüz. Ama oruç günü, bu kişi açlıktan dolayı sıkıntı çeker. Bunun nedeni, oruç tutma yükümlülüğü olduğunda, Kötü Dürtü onunla mücadele etmeye başlar ve emri yerine getirmesini engellemeye çalışır. Yahudilik’te zayıf olan kişiler, Kötü Dürtü’nün tavsiyesini izler ve “başağrısı” veya “oruç tutamama” nedeniyle normalden erken yer. Gerçekten dindar olanlar, bu sıkıntılar şiddetli hale gelseler bile, Kötü Dürtü’nün Tanrı’nın emirlerini yerine getirmelerini engellemeye çalıştığını bildikleri için bu tür sıkıntılara kulak asmaz.
Bu nedenle Avraam, emir verilmeden önce sünnet emrini yerine getirmek istemedi. Kötü Dürtü ile mücadele etmek ve ödülünün daha fazla olmasını istedi. Ayrıca, diğer emirler birden fazla kez yapılabilir. Bu nedenle, emredilmemiş olmadan yaptıklarını emredildikten sonra da yapabilirdi. Ama sünnet konusunda bu doğru değildir, çünkü; bir kişi bir kez sünnet olabilir.22
2. Bir kişi insanların hakkında konuşmasını sağlayacak işler yapmama konusunda dikkatli olmalıdır. Eğer emredilmeden önce Avraam kendisini sünnet etmiş olsaydı, insanlar onunla alay ederek, “O’na bakın. Böyle tuhaf bir işi kendisine nasıl yapabilir?” diyecekti. Sonuç olarak, insanlar O’na olan saygılarını yitirecekti. Bu nedenle Avraam, Tanrı kendisine emredene dek bekledi.23
3. Avraam, ayrıca yaşları nedeniyle sünnet olma konusunda endişeli olan Yahudiliğe geçiş yapmış olan daha yaşlı kişilere cesaret vermek istedi. Yoksa şöyle diyebilirlerdi, “Geçiş yapmamızın ne faydası var? Tüm yaşamlarımız boyunca günah işledik.” Bu nedenle Avraam, yüz yaşına yaklaşıncaya dek bekledi. Bu, ileri yaşlarda bile geçiş yapmanın değerli olduğunu bize öğretir.24
Gerçekte, Avraam yetmiş yaşındayken, Tanrı kendisiyle “Parçalar arası Antlaşma” (Yaratılış 15:17-18) yaptığında kendisini sünnet etmeyi düşünmüştü. Ama yukarıda bahsedilen nedenle, hala çok genç olduğuna karar verdi.
Ayrıca, Tanrı ona Yitshak’a baba olacağını söyleyene dek, Avraam kendisini sünnet etmedi. [Sonuç olarak, henüz sünnetsizken Yişmael’e baba oldu,] üreme organında Antlaşma işareti varken, Yitshak’a baba oldu.
Başka bir görüşe göre, Avraam sünnet olana dek emirlerini yerine getirmeye başlamadı. O zaman, aklı ve manevi hassasiyeti büyük miktarda arttı ve emirleri yerine getirmesi gerektiğini anladı. Sünnet olana dek, ne gözleri ne de kulakları tamamen kontrolündeydi. Antlaşma işaretini aldıktan sonra, her yönden mükemmel oldu. Tanrı ona “mükemmel” (Yaratılış 17:1) olmasını söylediğinde, Tanrı’nın ona söylediklerini yerine getirdi.25
İsrael Ülkesi, Romalıların yönetimi altındayken, sünnet olmanın suç olduğunu belirten bir yasa çıkarıldı. Ne kadar çabaladılarsa da, Yahudiler bu yasanın kaldırılmasını sağlayamadı. Bu dönem içinde, Prens Rabbi Yehuda [Mişna’nın yazarı] dünyaya geldi. Yahudi liderlerinden biri olan babası Rabban Şimon ben Gamaliel, kendi kendisine, “Bu emri bize Tanrı’nın Kendisi verdi. Nasıl olur da yeryüzünün yasasına uymak için Tanrı’nın yasasını ihlal edebilirim?” dedi. Böylece, yeni doğan oğlunu sekiz günlükken sünnet etmişti.
O bölgenin baş yargıcı bunu duyunca Rabban Şimon’u huzuruna çağırarak, “Oğlunu neden sünnet ettin? İmparator’un (Hadrian) bunu yasakladığını bilmiyor musun?” dedi.
“Biliyorum” diye yanıtladı Rabbi. “Ama uymam gereken daha yüce bir yasa var. Tanrı’nın Tora’sı ile yaşamaya bağlıyım.”
Baş yargıç, çok ciddi bir görünümle, “Konumuna saygı duyuyorum, özellikle önemli bir Yahudi lider olduğun için. Ama İmparator bu konuda çok katı ve bunu görmezden gelemem. Bunu yaparsam, kendi hayatım konusunda korku duymam gerekir. Seni İmparator’a göndermek ve senin davan ile ilgili hüküm vermesinden başka seçeneğim yok” diye karşılık verdi. Böylece baş yargıç, Rabban Şimon’un eşini küçük çocuğuyla birlikte Roma’ya gönderdi.
Yolda, [Markus Aurelius] Antoninus’un babasının evinde kaldılar. Antoninus [M.S. 25 Nisan 121’de (24 İyar 3881)], oraya varmalarından kısa süre önce doğmuştu. Rabban Şimon’un eşi Antoninus’un annesini ziyaret ederek, tüm sorunlarını anlattı.
Romalı kadın aile için çok üzüldü. “Ama çözüm basit” dedi. “Çocuğum sünnetli değil ve seninkiyle yaklaşık aynı yaşta. İmparator’a çocuğumu götürün ve “masum” olduğunuzu gösterin. Çocuğunuzu burada bırakabilirsiniz ve ona kendi çocuğum gibi bakarım” dedi. İkisi de planı kabul etti.
İmparator’un huzuruna geldiklerinde, Baş Yargıç bir savcı gibi davranarak, “Majesteleri, bu kadın sizin emrinize uymadı ve oğlunu sünnet etti. Ceza vermeniz için onu ve çocuğunu buraya getirdim” dedi.
Annenin ısrarı üzerine, çocuk muayene edildi ve sünnet edilmediği görüldü. İmparator, açık bir yanlış suçlama yaptığı için baş yargıca öfkeliydi. Masum birinin ne kadar kolayca suçlanabildiğini görerek, yasayı geri çekti ve Yahudiler’İn çocuklarını sünnet etmesine tekrar izin verdi. Rabban Gamaliel’in eşini ve çocuğunu büyük onurla geri gönderdi.
Bu olayın sonucunda, aileler dost oldu ve büyüdüklerinde Rabbi Yehuda ve Antoninus yakın arkadaş oldular. Antoninus’un annesinin Rabbi Yehuda’yı emzirmesinin değeri karşılığında, Antoninus [M.S. 161’den 17 Mart 180’de (3 Nissan 3940) ölümüne dek] Roma İmparatoru oldu.26 Tora çalıştı, [gizlice] Yahudiliğe geçti ve Gelecek Dünya’da payı vardır.27
Böylece, Leh Leha Peraşası ile ilgili açıklamaları tamamladık. Bu peraşa ile birlikte okunan Aftara, Yeşaya 40:27 – 41:16 ayetleridir. Tanrı’nın yardımı ile buraya kadar geldik.
NOTLAR:
14. Tanhuma.
15. Pirkey Rabbi Eliezer.
16. Ramban; Bahya.
17. Bereşit Rabba.
18. Pirkey Rabbi Eliezer.
19. Zohar, Yitro.
20. Kiduşin 31a.
21. Tosefot adı geçen eserde, s.v. Gadol.
22. Yafeh Toar; Tzedah LaDereh, VaYera.
23. Mizrahi.
24. Bereşit Rabba.
25. Yafeh Toar, [Rabbi Yehuda ben Yosef Moskato,] Nefutzot Yehuda 29 (Venedik, 1589).
26. Menorat HaMaor. Ayrıca bakınız Tosafot, Avoda Zara 10b, s.v. Amar.
27. Tosafot, Avoda Zara 10b, s.v. Vei.