Yaratılış 9:20-23

Noah, toprak adamı olmaya başladı ve bir bağ dikti. [Yaptığı] şaraptan içti ve sarhoş oldu. Çadırın içinde soyundu. Kenaan’ın babası Ham, babasının çıplaklığını gördü ve dışarıda iki kardeşine anlattı. Şem, Yefet ile bir giysi aldı ve ikisi, onu omuzlarına yerleştirdiler. Geri geri gittiler ve babalarının çıplaklığını örttüler. Yüzleri aksi yöne dönüktü ve babalarının çıplaklığını görmediler.

 

Noah yapmış olduğu iki yanlışın karşılığı olarak şimdi büyük bir trajediyle karşılaşmaktadır.

 

Noah’ın yapmış olduğu birinci yanlış, ilk iş olarak bir bağ dikmesidir. O zamanda yapacak çok daha önemi işler vardı. Tanrı, Noah’a, “Adam’dan neden ders almadın? Şarap içtiğinde, dünyaya büyük bir trajedi getirdi” dedi [Bu, Bilgi Ağacı’nın üzüm asması ve yasak meyvenin şarap olduğu görüşüne göredir. (Çeviren)]3

 

Bu yanlış davranış nedeniyle, Noah’ın ünvanı değiştirildi. Daha önce, “dürüst biri, kendi neslinde kusursuz” (Yaratılış 6:9) olarak tarif ediliyordu. Şimdi ise “toprak adamı” olarak adlandırılmaktadır.

 

[Tora, “Noah başladı” derken VaYahel (וַיָחֶל) ifadesini kullanmaktadır. Bu kelimenin kökü, “başlamak” anlamındaki Halal (חלל) kelimesidir. Aynı kök, “dünyevi” anlamına da gelmektedir.] Bu ayet “Noah, kendisini dünyevileştirdi” olarak da okunabilir. Önceden kutsal bir adamdı, ancak şimdi kendisini dünyevileştirdi.4

 

Aynı zamanda bu bize, Noah’ın büyüklüğünü de öğretir. Yeryüzünün yıkımı o kadar fazlaydı ki, toprak üç el genişliği (yaklaşık 11 inç) derinliğe kadar bozulmuştu. Tanrı bu nedenle Noah’a, “Onları yeryüzü ile birlikte yok edeceğim” (Yaratılış 6:13) demişti.5

 

Noah gemiden çıkınca, yeryüzünü selin sonucu olan sel yarıkları ve dolgu tepeleri ile kaplı olarak buldu. Yine de toprağı temizlemeye ve sürmeye başladı. Toprak, içerisinde hiç su kalmamış gibi son derece kuru hale gelmişti ve o kadar sertleşmişti ki toprağı sürmek çok zordu. Noah’ın büyük değerinin sonucu olarak hafif bir yağmur yağdı ve toprağı nemlendirdi.6 Yine de, bir bağ dikmesi yanlıştı ve ona küçük düşürücü “toprak adamı” ünvanı verildi.

 

Diğer kişiler bu ünvanın küçük düşürücü olmadığını, tam tersine, bir övgü ünvanı olduğunu söyler. Toprak, Adam zamanında lanetlenmişti ve bu lanet Noah zamanına dek sürmüştü. Noah doğduğunda onun hakkında “Bu, bizi işimizden ve Tanrı’nın lanetlemiş olduğu topraktan kaynaklanan ıstırabımızdan ferahlatacak” (Yaratılış 5:29) denmişti. Gemi’den çıktıktan sonra, dünyayı keşfe çıkmış ve yapılan hasarı düzeltmeye başlamıştı. Bunu yapan ilk kişi olduğu için de ona “toprak adamı” – yani “toprağın efendisi” denmişti.7

 

Noah’ın yapmış olduğu ikinci yanlış sarhoş olmasıydı. Bağı diktiği günde bağlar büyüdü ve üzüm verdi. Noah’ın Eden Bahçesi’nden gelen bir dal bulduğu ve bu nedenle çok çabuk büyüdüğü söylenir.8 Şarap da çok çabuk mayalanmıştı ve Noah onu içince sarhoş oldu.

 

Bazı kişiler, Noah’ın içinde bulunduğu durum nedeniyle sarhoş olduğunu söyler. Gemi içinde çalışmış, didinmiş ve tamamen tükenmişti. Ayrıca, dünyada tek başına, çevresi vahşi hayvanlarla çevrilmiş olduğu için de üzgündü. Bu nedenle az miktardaki şarap onu sarhoş etmiş ve bu da büyük bir trajedi ile sonuçlanmıştı.

 

İlk olarak, Noah’ın sarhoş hali onun cinsel arzularını canlandırmış; ama eşi ile birlikte olunca erken boşalmış ve spermi boşa atılmıştı. Tora bu nedenle, “Şaraptan içti ve sarhoş oldu. Çadırın içinde soyundu” demektedir. [İbranice’de “çadırı” ifadesi, Vav (ו) harfi yerine Hey (ה) harfi ile  (אָהֳלֹה) olarak yazılır. Ohalo yerine, “onun (kadının) çadırı” Ohalah (אָהֳלָהּ) olarak okunabilir. Bu trajedinin gerçekleşme sebebi, onun “kadının çadırında” olması ve eşi ile cinsel ilişkiye girmeye çalışmasıdır.9

 

Bu bize bir ders verir: Koca ve eşi sarhoş ise, bu kişilerin cinsel ilişkiye girmesi yasaktır.10

 

Ham, babasını çıplak buldu ve kendi kendine “Adam’ın başta iki oğlu vardı ve biri diğerini öldürdü. Babamın şimdiden üç oğlu var ve ne hakla dördüncüsüne sahip olur?” dedi. Ham, başka bir kardeşe sahip olma olasılığından o kadar korktu ki, babasını kısırlaştırmak için kaba bir eylemde bulundu, böylece babası daha fazla çocuğa sahip olamayacaktı.12

 

Bunu yaptıktan sonra dışarı çıkıp kardeşlerine babalarının yatakta çıplak yattığını söyledi. Şem ve Yefet kusursuz aziz kişilerdi ve babalarına büyük saygı duydukları için çadırın içine geri geri girip, babalarının üzerini örttüler. Ona en küçük bakış bile atmadılar, bu nedenle Tora, “Babalarının çıplaklığını görmediler” demektedir. Babalarını örterken bile ona bakmadılar. Onu nasıl örteceklerini görmek için bile gizlice bakmadılar.13 Arkaları dönük durumdayken yüzlerini elleri ile kapattılar ki yanlışlıkla bile olsa babalarının çıplaklığını görmesinler.14

 

Tanrı, her kişiyle tamı tamına ilgilenir, cezayı suçun, ödülü erdemli davranışın tamı tamına karşılığı yapar. Noah’ın üç oğluna karşılıkları buna uygun olarak verildi.

 

Ham, beş ceza aldı:15

 

  1. Çıplak babasına bakmış olduğu için sürekli kanlıymış gibi gözleri kırmızı oldu.
  2. Babasının durumunu kardeşlerine alay ederek anlattığı için dudakları bir zenci gibi kalın ve büyük oldu.
  3. Başını babasına doğru çevirdiği için, başındaki saçlar ve sakalı kıvırcık oldu.
  4. Babasını örtmediği için, daima çıplak dolaşmasına hükmedildi. Bu nedenle Mısır’daki kölelerin çıplak dolaştığını görürüz. Bunu kendi şehirlerinde bile yaptılar. Bunun nedeni yoksulluk değildi, çünkü; hiçbirinin giyecek satın alacak parası olmadığını düşünmek mümkün değildir. Bunun nedeni, sıcak ve nemli bir iklimde yaşamaları ve giysi giymelerinin rahatsız edici olmasıdır.

 

Bunun nedeni coğrafi yerleşim yerleridir, çünkü; Ham’ın soyundan gelenler tropik iklimlerde yaşarlar. Onların bu bölgelerde yaşamalarının nedeni bu cezadır. Bu nedenle çıplak gezmeleri ve Güneş’in etkisiyle kararmaları gereklidir.16

 

Beşinci lanetten daha sonra bahsedilecektir.

 

Babasına en büyük saygıyı Şem göstermiş, bu nedenle fazlasıyla ödüllendirilmiştir. Gerçekte, Şem babasını örtmede Yefet’ten daha fazla girişimde bulunmuştur. Tora, “Şem ve Yefet bir giysi aldı” dediğinde [İbranice ifade şudur, VaYikah Şem VeYefet (וָיֶפֶת וַיִקַח שֵׁם) ] VaYikah fiili (וַיִקַח) çoğul değil, tekil haldedir, bu nedenle ayet uygun olarak şu biçimde tercüme edilmelidir, “Şem, Yefet ile birlikte bir giysi aldı.”] Bu, Şem’in öncelikle eylemde bulunduğunu gösterir.17

 

Tanrı bu nedenle Şem’i dört biçimde ödüllendirmiştir:

 

  1. Bize, Şem’in çocuklarına, talit ve tefilin giyme ayrıcalığı verilmiştir. Bu erdemin asıl ödülü bu dünyada değildir. Bir kişinin yaptığı iyi eylemin gerçek ödülü Gelecek Dünya’dadır. Tanrı bu nedenle erdemli insanın daha fazla iyilik yapmasına ve daha çok ödül kazanmasına izin verir. Mişna şöyle der, “İyi eylemin ödülü iyi eylemdir.”18 Tanrı’nın bu dünyada verebileceği asıl ödül, daha fazla iyilik yapmasına ve Gelecek Dünya’da daha fazla pay kazanmasına olanak vermesidir. [Bu nedenle Şem’in ödülü çocuklarının Gelecek Dünya’da ödüllendirilmesi için ilave olarak Talit ve Tefilin’i yerine getirmeleridir. Şem, babasını örtmüş olduğu için, onun çocukları da bu ritüel araçları ile örtülür.]19

 

  1. Nebukadnezar Hananya, Mişael ve Azarya’yı ateşe attığında, üzerilerinde giysileri vardı (Daniel 3:21). Bu aziz kişiler yanmadığı gibi, kıyafetleri de değişmeden kalmıştı (Aynı yerde 3:27). Eğer çıplak atılsalardı veya kıyafetleri yanmış olsaydı, utanabilirlerdi. Bu mucizeye layık olmalarının nedeni, Şem’in soyundan olmalarıydı. [Şem, babasının çıplak olması konusunda çok dikkatli olduğu için, onun soyundan gelenler de bu utançtan korunmuşlardı.]
  2. Aaron’un oğulları, Kutsalların Kutsalı’na girip yandıklarında, giysileri onlarla birlikte yanmadı (Bakınız Levililer 10:2,5). Onlar böylece ölümden sonra bile bu utançtan korundular.20
  3. Asur kralı Sanherib, Yeruşalayim’i yok etmeye geldiğinde, tüm ordusu yandı (Karşılaştır Yeşaya 37:36), fakat giysileri zarar görmeden kaldı. Sanherib de Şem’in soyundan geldiği için, ölümden sonra bile bu küçük düşmeden korundu.

 

Yefet de bu erdemli davranışa yardım etmiş olduğu için, o da bazı iyiliklere layıktı. Maşiah zamanında, Gog ve Magog savaşı olarak bilinen büyük bir savaş olacaktır. Daha önce belirtilmiş olduğu gibi, Üçüncü Şabat Yemeği’ni dikkatlice yerine getiren kişi bu trajediden kurtulacaktır. Ancak, Magog ulusu Yefet’in soyundan gelmektedir, Tora’nın bahsettiği gibi, “Yefet’in oğulları, Gomer, Magog’dur” (Yaratılış 10:2). Yefet’in bu davranışının sonucu olarak, bu büyük savaştan sonra, Gog’un ölü bedenleri gömülmeye layık olacaktır. [Tanrı bu nedenle şöyle demiştir, “Gog’a İsrail’de bilinen bir mezar yeri vereceğim” (Ezekiel 39:11)]21

 

Bu savaştan sonra, o kadar çok ölü beden olacaktır ki, kötü koku nedeniyle dolaşmak mümkün olmayacaktır. İsraillilerin bu bedenleri gömmek zorunda kalmasının asıl nedeni geçmek için yollar yapacak olmalarıdır. Tanrı, bu nedenle Peygamber’e, “İsrail halkı ülkeyi arındırmak için onları gömecek. Bu yedi ay sürecek” (Ezekiel 39:12) demektedir. Tanrı onların gömülmesi ile ilgilendiği için, onların bir miktar değere sahip olduğunu görüyoruz. Aksi halde, vahşi hayvanların onları yemesini, tek kemiklerinin bile zarar görmeden kalmamasını sağlardı ki bu da yolları aynı güzellikte temizlerdi. Onların korunmalarının sebebi ataları Yefet’ti.

 

NOTLAR:

  1. Pirkey Rabbi Eliezer; Yalkut.
  2. Bereşit Rabba.
  3. Bakınız Raşi aynı yerde; Bereşit Rabba 31.
  4. Yafeh Toar, sayfa 224.
  5. Zohar Hadaş 4b.
  6. Yalkut, Zohar Hadaş,aynı yerde; Targum Yonatan.
  7. Bereşit Rabba.
  8. Orah Hayim 240.
  9. Bereşit Rabba; Raşi.
  10. Sanhedrin, Bölüm 10; Zohar, Hadaş 20.
  11. Raşi.
  12. Bereşit Rabba 36.
  13. Tanhuma.
  14. Yafeh Toar, sayfa 226. Karşılaştır. Yeşaya 20:4.
  15. Raşi.
  16. Avot.
  17. Bereşit Rabba; Raşi.
  18. Tanhuma.
  19. Bereşit Rabba, Yafeh Toar.