“Sana gelince – yanına yenilir türdeki her yiyecekten al ve kendine depola. [Bunlar] Hem sana, hem de onlara [hayvanlara] yiyecek olacaktır”.
Tanrı, Noah’a, “Tüm insanlar Tufan’da öleceği için gemideki hayvanları beslemek için onların mallarını alabileceğini düşünme” dedi. Bu nedenle Tanrı, Noah’a, “Her yiyecekten kendine al” dedi. Bu ifadenin çağrıştırdığı anlam, bunların Noah’ın kendi mallarından alınması gerektiğidir.
Tanrı devam ederek, “Kaynakların sınırlı olsa da, başkasına ait olan hiçbir şeyi almamalısın. Mucizeyi mümkün olduğunca büyük yapmak istiyorum; bu kadar az bile onlar için yeterli olacaktır.34 Bu yiyeceği gemiye gizlice getirmeye dikkat et, çünkü; bir mucize sadece gözlerden saklı olan bir şeye uygulanır.35 Küçük bir miktar da olsa, senin ve onların yemesi için yeterli olacaktır” dedi.
Bu açıktır. Gemi, tüm hayvanların bir yıl boyunca yemesi için yeterli yiyeceği taşıyamaz. Bu nedenle Tanrı’nın üçünci bir mucize yaparak, tüm gemi sakinlerinin çok az yiyecekle doymasını sağladığını görürüz.36
Tanrı ayrıca Noah’a her hayvanın doğasını bilecek bilgelik verdi. Uzak yerlerde yaşayan ve ne yediklerini kimsenin bilmediği hayvanlar vardı, ancak Tanrı, Noah’a tüm bu bilgileri verdi. Noah ayrıca kuru incir ve hurmalar depoladı, çünkü daha iyi bir yiyecek yokken bunlar yenebilir.37
NOTLAR:
- Kli Yakar.
- Siftey Kohen.
- Rabbi Moşe ibn Haviv.
- Bereşit Rabba 31.