Tanrı, ışığın iyi olduğunu gördü; Tanrı, ışık ve karanlığı birbirinden ayırdı.
İlk günde yaratılmış olan ışık son derece parlaktı. Küçük bir odanın yoğun ışık kaynakları ile doldurulup, her yönden odayı aydınlattığını zihnimizde canlandırarak bunun hakkında bir fikir sahibi olabiliriz.
Bu ilk ışık ile evrenin bir ucundan diğer ucunu görmek mümkündü.71 Maddi olanın yanı sıra normalde görünmez olan eterik şeyler de görülebiliyordu.72 Bu ışık çok berrak ve parlak zihinsel güç ile doluydu. Bu ışık aracılığı ile, onunla dünyanın uçları görülebilecek bilgiye ulaşılabilirdi.73
İnsanların kötü olması nedeniyle, Büyük Tufan, Babil Kulesi kuşakları ve Enoş’un putperest çağdaşları gibi kuşaklar bu ışıktan faydalanmaya layık olmadılar. Bu nedenle Tanrı, bu ışığı Gelecek Dünya’daki doğru kişiler için ayırdı. Bugün, dünyamızda kalan ışık, yaratılış günlerinde var olan ışığın ancak yetmişte biridir. Bazıları, ilk ışığın Güneş ışığından 60,075 kat daha parlak olduğunu söylemektedir.
NOTLAR:
- Bereşit Rabba; Tosefot, Şabat 22.
- Zohar 2; Moed Katan, Bölüm 2; Hagiga 12a; Yad Yosef. Ayrıca Zohar Hadaş’a bakınız.
- Bereşit Rabba; Zohar Hadaş.