Aryeh Kaplan’ın Önsözü

On yıl önce, Rabbi Hanoh Eliezer Wagshal bir rüya gördü. Bir çocuk olarak, Yeruşalayim’in eski şehir kısmına doğru yol alırken, Sefarad rabbilerin, sinagog raflarında sıkça görmüş olduğu MeAm Lo’ez hakkında konuştuklarını duydu. Sefarad esnaf, bu kitaplardan bir cildini işlerinin yoğun olmadığı zamanlarda okumak için ellerinin altında tutardı. Rabbi Aşer Zelig Margolius, Rabbi Wagshal’a, en büyük Sefarad rabbilerin bu kitapların İbranice diline çevrildiğini görmek istediklerini, çünkü; artık daha az sayıda kişinin orijinal Ladino dilinde okuyabildiğini söyledi. Bu büyük Sefarad klasiğinin tercüme edilmesi Rabbi Wagshal’ın hayali olmuştu.

 

Bunu kim yapabilirdi? Ladino dilinde yetkin olan Yahudiler artık yaşlanmıştı ve İbranice’ye edebi hakimiyetleri yeterli değildi. Aynı zamanda Ladino dilini de bilen İbranice dilinde iyi bir yazarı nereden bulabilirdi? Burada İlahi Takdir devreye girdi. O zamanki Yeruşalayim’in meşhur olmayan en büyük dahilerinden biri Rabbi Şmuel Yeruşalmi’ydi. Bir çok konuda bilgili, dilbilimci, yazar ve bir Talmud bilginiydi. Rabbi Wagshal ile olası projeler üzerinde tartışırken MeAm Lo’ez’in tercüme edilmesi gündeme geldi. Çok geçmeden Rabbi Yeruşalmi projeye başladı.

 

Basımı 1967 yılında yapılan İbranice ilk cilt Mısır’dan Çıkış (Şemot) Kitabı’nın yorumuydu. O günden bu yana, onyedi cilt daha basıldı. Bunların onbir cilti Tora ile kalan altı cilt ise Kutsal Kitap’ın diğer kitapları ve Avot ile ilgiliydi.

 

Şimdi, Rabbi Hanoh Eliezer Wagshal’ın başka bir hayali vardı – MeAm Lo’ez’in İngilizce diline çevilmesi. Oğlu Rabbi Menahem Wagshal bana geldi ve ilk cilt çalışmasına başlandı.

 

MeAm Lo’ez gibi bir eseri tercüme etmek, önemli bir görevi yüklenmek demektir. Ladino yazınının en en büyük klasik eseridir ve Sefarad Yahudileri arasında basılmış en popüler kitaplardan biridir. Bu eseri çeviren kişi, doğru biçimde tercüme etmenin yanı sıra kolay okunabilir ve herkesçe anlaşılabilir bir çeviri yapmanın sorumluluğunu hisseder. Akademik, katı biçimde kelime kelimesine çeviri daha kolay olabilirdi fakat bu seçim okumayı zor ve ağır haline getirirdi. Çeviri tarzı, ürünün orijinali kadar akıcı olmasını gerektiriyordu.

 

Başka bir zorluk, çalışmanın büyüklüğü ile ilgiliydi. Ladino dilindeki MeAm Lo’ez altı büyük ciltten oluşmaktadır ve yaklaşık üç milyon kelime içermektedir. Eğer küçük bir miktarından fazlası çevrilecekse, bu iş hızlı bir şekilde tamamlanmalı, aynı zamanda; berrak ve doğru çeviriden taviz vermeden yapılmalıydı.

 

En büyük sorun, orijinal Ladino dilinin bugün çok bilinir bir dil olmamasıydı. Büyükbabam Rabbi Yosef Kaplan (Carmona), huzur içinde yatsın, Ladino dilini akıcı biçimde konuşuyor olsa da, onun dizinin yanında öğrenmiş olduklarımın çoğunu unutmuştum. Mevcut Ladino sözlükleri çok azdı ve iki yüzyıldan önce yazılmış olan MeAm Lo’ez’de artık kullanılmayan birçok kelime bulunuyordu.

 

Rabbi Şmuel Yeruşalmi’nin mükemmel İbranice çevirisinden çalışmak çok cezbediciydi, işin çok daha çabuk tamamlanmasını sağlayabilirdi. Fakat, eğer İbranice çeviride bazı kayıplar olduysa, çeviriden yapılan çeviride daha çok kayıplar olacaktı. Orijinal Ladino eser kullanılmalıydı, ancak; çeviri sadece orijinale dayanırsa, bu çalışma asla tamamlanamazdı.

 

Ara şöyle bulundu. Çeviri İbranice çeviriden yapılacaktı, basit bir nedenle, çünkü; İbranice dilinde Ladino diline göre daha akıcı konuşuyordum. Eğer İbranice çeviride bir belirsizlik, anlam kargaşası varsa, orijinal Ladino esere başvuracaktım. Birçok durumda, özellikle Halaka’ya yönelik sorular söz konusu olduğunda, Yazar’ın kaynakları da kontrol edildi. Son olarak, tüm çeviri, orijinal Ladino ile karşılaştırıldı.

 

Orijinal Ladino eserde, dipnotlar numaralandırılmış değildir; bunun yerine kaynaklar kenar boşluklarında verilmiştir. Rabbi Yeruşalmi, İbranice çeviride dipnotları numaralandırmış olsa da, kaynaklar bazen dahil edilmemiştir. Diğer durumlarda, orijinal eserin kenar boşluklarında belirtilmiş olmasa da, ilave kaynaklardan bahsetmek gerekli oldu. Bu nedenle, okuyucu, dipnot numaralarının İbranice çevirideki dipnot numaralarından farklı olduğunu görecektir. Birçok durumda, dipnotlara bizzat eklediğim notları köşeli parantez [ ] içine aldım. Ayrıca, dipnotlar orijinalinde olduğu gibi numaralandırılmış olsaydı, numaralarını asla değiştirmezdik; fakat İbranice çevirisinde bu sayılar yenilendiği için, bu sayılara bağlı kalmadık.

 

Büyük sıklıkla, eklemeler konunun daha çok açıklığa kavuşması içindi. Ne zaman metinde bulunmayan bir ekleme yaptıysak bunu köşeli parantez [ ] içine aldık. Yazar tarafından tarif edilen örfler sıklıkla sadece Sefarad uygulamalarıdır. Bu uygulamalar Aşkenazi okuyuculara karışık gelebilirdi. Bu nedenle, yine köşeli parantez içinde Aşkenazi uygulamarını da ekledik. Diğer durumlarda, editörlerin gerekli bulduğu yerlerde, köşeli parantezler içinde ek açıklamalar ekledik.

 

Rabbi Yeruşalmi, MeAm Lo’ez’i İbranice’ye çevirirken bazı paragraprafları, özellikle Kabalistik yorumları içeren paragrafları silmiştir. Çoğu durumda, bunları dahil etmeme konusunda hemfikir kaldık, çünkü; bu kısımlar modern okuyucu tarafından yanlış yorumlanabilecek bölümlerdi. Az sayıda durum için, İbranice çeviriye dahil edilmeyen bazı paragraflar bu çeviride korundu.

 

Birkaç durumda Yazar, bilimsel sorulara değinir ve bunları o günün bilgi seviyesine göre yorumlar. Bugünün modern okuyucusuna bu yorumlar demode ve geçersiz gelebilir ve bu da bir bütün olarak eserin değerini gözlerinde düşürebilir. Bu nedenle, Yazar’ın bilimsel sorulara değindiği, ihmal edilmeleri durumda eserin devamlılığını kaybetmesine yol açmayacak bölümlerdeki tartışmalar silindi. Bu tartışmalarla ilgilenen okuyucular oijinal esere veya İbranice çevirisine bakabilir. Silinen çoğu bölüm parantezler ile belirtildi (…).

 

Aile içi saflık konularını dahil edip etmeme konusunda kuşkumuz vardı, çünkü, seksüel kavramlar çok açıkça tartışılıyordu. Yazar, eserinin giriş bölümünde, Yahudi yasası ile ilgili herhangi bir konunun silinmesini kati biçimde yasaklamaktadır. Önde gelen rabbilerin de tavsiyesi üzerine, bu bölümleri korumaya karar verdik.

 

Orijinal eserde Yazar, iki adet giriş bölümü yazmıştır, biri İbranice, diğeri Ladino dilinde. İbranice giriş bölümü, açıkca bilginler için, yüksek edebi ve şiirsel bir dille yazılmıştır. Bu bölümü çevirisinden anlamak çok zor olduğu için, bu İbranice giriş bölümü, bu ciltin sonunda ek olarak verilmiştir.

 

Ayrıca, daha önce bahsetmiş olunduğu gibi, Rabbi Şmuel Yeruşalmi’nin, ilk basılan cilt olan Mısır’dan Çıkış Kitabı’nın yorumuna yazmış olduğu mükemmel giriş bölümünü de ekledik. Yaratılış Kitabı için yazılmış olan daha uzun bir giriş dahil edilmedi. Çünkü, bu giriş, kendi giriş bölümümüzü ikiye katlayacaktı. Bahsettiğimiz birçok konu, bununla birlikte, Rabbi Yeruşalmi’nin Yaratılış Kitabı’na yazmış olduğu giriş bölümünden alındı.

 

Bu ciltteki transliterasyon (Okunuşu başka bir dilde yazma) yöntemi, Yazar’ın ve İstanbul Sefarad Yahudileri’nin telaffuzuna en yakın biçimde yapıldı. Büyük fark, yumuşak Tav harfi, S veya T sesi yerine, yumuşak Th şeklinde telaffuz ediliyor. Het farfi Ch ile gösteriliyor. Yumuşak Kaf harfi ondan Kh biçimde yazılarak ayrılıyor. İyi bilinen isimler İngilizce telaffuzu ile bırakıldı.

 

Çeviri yapmanın zorluklarından biri, yapılmış olan çevirinin sanki bir çeviri değilmiş gibi okunmasını sağlamaktır. Bu konuda, taslak metni düzenleyen, dili pürüzsüzleştiren Bracha Sacks Hanımefendi’ye borçluyuz. Orijinal metindeki dizgi yanlışlarından kaynaklanan yanlışları bile tespit etti. Birçok önerisi metne dahil edildi.

 

Rabbi Elkanah Schwartz’ın da çalışmaları eşit derecede öneme sahip olan dizgi teknesindeki yazım hatalarını düzeltti, metin ve kitabın biçiminin nasıl iyileştirilebileceği konusunda birçok önemli öneride bulundu. Son dizgi teknesindeki en küçük hataları bile keskin gözüyle yakalayacağından emin olarak işimizi çok kolaylaştırdı. Ayrıca, Mr. David N. Barocas’a da birçok Ladino bölümü düzelltiği borçluyuz.

 

Bunların içinde en önemlisi Halaka ile ilgili konularda keskin doğruluktu. Özellikle, ilk ciltte anlatılan Nida kuralları ile ilgili konuları çevirirken bu sorumluluğu daha fazla hissettik. Çeviri, elimizdeki Yoreh Deah ile her kaynağı kontrol ederek yapıldı. Far Rockaway’den Rabbi Avraham Bumenkrantz’e, Monsey’den Leib Landesman’a bu bölümü gözden geçirmeyi kabul ettikleri için teşekkür etmek istiyorum.

Bir kitabı yazmak, işin sadece yarısını oluşturur; kitabın etkisi büyük ölçüde taslak yazıların, baskı sayfasına nasıl geçirildiği ile ilgilidir. Bu amaçla, Nachum Kornfeld’e, Abraham Walzer’e ve Simcha Graphic Associates’den çok yetenekli dizgicilere hem doğru ve hem de güzel bir çalışma yaptıkları için teşekkkür ediyorum.

 

Bir kitabı, kapağına bakarak değerlendirmek doğru olmasa da, kitap kapağı okuyucuya kitaptan neyi beklemesi gerektiği konusunda ipucu verir. Sayın Albert Sokol, sadece kitabın doğasını anlatan değil, aynı zamanda içinden gelmiş olduğu Sefarad mirası da yansıtan kapak tasarımları yaptı.

 

Bu gibi bir çeviri projesi, binlerce Yahudi’yi etkileyebilecek bir proje, İlahi Takdir’in yol göstericiliği olmadan gerçekleşemezdi. Hala, İlahi Takdir, insanların elleri vasıtası ile işlerini yapıyor. Rabbi Nisson Wolpin beni yayımcılarla tanıştırmasaydı, bu proje hiçbir zaman sonuçlanamayacaktı. Ayrıca, Rabbi Joseph Elias’a da, yönlendirmesi ve editör kadrosunu biraraya getirmeye yardımcı olduğu için teşekkür ederim.

 

Üzerinde çalışacağımız Ladino basımını elde etmek basit bir iş olmaktan uzaktı. MeAm Lo’ez’in ilk basımını bu proje için bana ödünç veren Jewish Theological Seminary of America’ya teşekkür etmek isterim. Bu kuruma bu ilk basımın bazı sayfalarını çoğaltmama izin verdikleri için de teşekkür etmeliyim. Sayın Micha Falk Oppenheim’a da bu proje için gerekli bu kaynakları araştırıp temin ettiği için özel teşekkürlerimi sunuyorum.

 

Vefakar eşim Tobie, çalışma için elverişli bir ortam oluşturmasaydı, sekiz çocuğun yaşadığı bir evde çalışarak bu işi tamamlamak mümkün olamazdı. Taslak yazılarımı okuyup, çalışmanın yürütülmesi için önerileri paha biçilmezdi. Bu proje için heyecanımı paylaştığımda, bana desteği ile bunların mümkün olmasını sağladı.

 

Bilgelerimiz der ki, sona kalan en önemlisidir. Yayımcı Rabbi Hanoh Eliezer ve oğlu Rabbi Menahem Wagshal ile çalışmak az rastlanılan ve farklı bir zevkti. Diğer yayımcılarla da çalışmış olarak, bir yazarın yaratıcı mizacının bu kadar bilincinde olan biri ile daha önce tanışmadım. Rehberliği paha biçilmezdi, ve heyecanı, bulaşıcıydı.

 

Her Şeye Gücü Yeten bize bu cilti bitirebilmemiz için güç ve sağlık verdi. Dilerim bize tüm MeAm Lo’ez’i bitirebilmemiz fırsatını versin ve bu çeviri, orijinalinin yaptığı gibi, Yahudiliğin ahlaki değerlerini yükseltmede başarılı olsun.

 

Aryeh Kaplan (Carmona)

24 Adar, 5737