Tanrı, ışığa “Gündüz” adını verdi ve karanlığa “Gece” adını verdi; akşam oldu ve sabah oldu; bir gün.
Tanrı, ışığı karanlıktan yarattı. Bu nedenle, geceye “Gün” denebilir. Bu nedenle, örneğin gece olmasına rağmen Şabat öncesi akşam duasında, “bu Şabat günü” deriz. Benzer biçimde, Yeni Ay (Roş Kodeş) öncesi akşamında, “Bu Yeni Ay günü” deriz. Bu, tüm bayramlar için geçerlidir. Bu sözleri “bu Şabat gecesi” veya “bu Yeni Ay gecesi” diye değiştirmek mantıklı görünebilir, ancak; ışık karanlıktan yaratıldığı için, karanlığa “gün” demek uygundur.74
Bu nedenle Tora, “akşam oldu ve sabah oldu; bir gün” demektedir. Sonrasında “ikinci gün”, “üçüncü gün” demesine rağmen “ilk gün” dememektedir. Amaç, hem gündüz hem gecenin “bir gün” sayıldığını öğretmektir.75
Tora, “akşam oldu ve sabah oldu” dediği için buradan gündüzün geceyi takip ettiğini öğreniriz.76 [Bu nedenle, Şabat ve diğer bayramlar bir önceki gece, güneşin batışı ile başlar.] Gecenin gündüzü takip etmesi mantıklı gelebilir, ancak tersi doğrudur, [çünkü ışık karanlıktan yaratılmıştır.]
Bazı kişiler ilk gün sekiz şeyin yaratıldığını söylerken, bazı kişiler dört şeyin yaratıldığını söyler.77
Her şey, Tanrı’nın Kendisi tarafından yaratılmıştır.
Mantıksal olarak meleklerin ilk gün yaratılmış olması gerekirken, meleklerin yaratış eyleminde O’na yardımcı olduğu varsayılmasın diye Tanrı böyle yapmak istememiştir.78 Bu nedenle akıl sahibi hiçbir şey ilk gün yaratılmamıştır.
İlk gün yaratılan tek yaşayan varlık Ölüm Meleği’ydi. Bu melek, ayetteki “karanlık” ve “derinliklerin yüzeyinde karanlık” ifadeleri ile ima edilmektedir.79 Bu meleğin görevinin yok etmek olduğu bilinmekte olduğu için, kimse bu meleğin yaratış eylemine dahil olduğunu söylemeyecektir.
Meleklerin, ilk gün, gök ve yerin bile yaratılmadan önce yaratıldığını belirten bir görüş vardır.80 Bir başka görüşe göre, ilk önce Görkem Tahtı yaratılmış, sonra melekler, yer, Eden Bahçesi ve Adam yaratılmıştır.81 Gökler ve yerden önce yaratılmış olan şeyler Tora’da belirtilmemiştir, bunun nedeni; ölümlü insanoğluna gizlenmiş olan şeyler üzerinde fikir yormasını gerektirmesin ve herkesin Tora’nın sırlarını öğrenmeye uygun olmamasıdır. Bu nedenle Tora, göğün yaratılması ile başlar. Eğer bir kişi, bilgi alanının üzerinde olanı kazanmaya çalışırsa, ona şöyle denir, “ Gözlerini göğe kaldır ve gökyüzüne ve orada olanlara bak. Zihnin bunların tümünü bile kavrayamaz. Bu sebeple, Tora’yı nasıl davranman gerektiğini öğrenmek için çalış.”82
NOTLAR:
- Bahya
- Yazar’ın kendi görüşü
- Hulin, Bölüm 5
- Pirke Rabbi Eliezer; Yalkut 5.
- Bereşit Rabba
- Yafeh Toar
- Zohar Hadaş 88a.
- Adı geçen eserde 76a.
- Adı geçen eserde 89a.