Yaratılış 7:12-16

Yeryüzü üzerinde yağmur kırk gün kırk gece sürecekti. Noah – oğulları Şem, Ham ve Yefet; eşi ve üç gelini de yanlarında olmak üzere – gemiye tam olarak o günde girdi. Onlar ve her türde vahşi hayvan, her türde çiftlik hayvanı, yeryüzü üzerinde hareket eden her türde toprak hayvanı ve her türdeki uçucular – her kuş [ve] her kanatlı [gemiye girdiler]. Yaşam nefesine sahip her vücuttan [hayvanlar], ikişer ikişer Noah’a, gemiye geldiler. Gelenler, Tanrı’nın ona [Noah’a] emretmiş olduğu gibi, erkek ve dişi olarak geldiler. [Ardından] Tanrı onu [Noah’ı] içeriye kapadı.

 

Yukarıda bahsettiğimiz gibi, yağmur 17 Heşvan’da başlamasına rağmen 40 gün içerisine dahil edilmedi, çünkü; günün ortasına dek başlamamıştı. Tanrı’nın tufana başlamak için niçin 18 Heşvan akşamına dek beklemediği merak edilebilir.

 

Bunun iyi bir nedeni vardır. O dönemdeki günahkar kişiler hiçbir tufandan korkmadıklarını söylemişti. Eğer bir tufan olursa, gemiye binmeden önce Noah’ı öldüreceklerdi. Daha önce bahsedildiği gibi, Noah’ın gemiye girmek istememesinin bir nedeni buydu.

 

Tufan bu nedenle, “tam olarak o günde” -tam gün ışığında- başladı, böylece Noah gemiye herkesin gözü önünde binebildi. Herkes büyük mucizeye tanık olabildi: orada çok sayıda insan olduğu halde, kimse Noah’ı engellemeye kalkışmadı.

 

Tora bu nedenle, “Noah gemiye tam olarak o günde girdi” demektedir. [İbranice’de, “tam olarak o gün” Etzem HaYom (עֶ֨צֶם הַיּ֤וֹם) terimi aynı zamanda “güpegündüz” anlamına gelir.] Eğer Noah gemiye gece binseydi, insanlar “onu görebilseydik, onu öldürecektik” diye iddia edebilirlerdi.